Sade Yaşam kitabının bir bölümü 🤗
iyi okumalar 📖
İZMİR'DE
17.04.2019
Volkan Büyükkasim
Bugün sabah annemin uyandırışı ile uyandım. Kalk abin Ozanın yanına gideceksin. Biz gidemiyorsak sen git sevinir yine de kimse gitmemesinden iyidir. Parayı da Aylin yengenden alacağım. Ama sen git...Gitmek istiyordum aslında ama annem babam gitseler yine de mutlu olur onlar adına çok sevinirdim. Maddi durumlardan gidemediler ve 1 gün önceden bir durumdan dolayı babamın morali alt üst olduğundan annem babamı tek bırakıp gitmek istemedi. Neyse kalktım hazırlanmaya başladım. Güzel bir koşuşturmacaydı. Bileti rezerve ettim. Hemen de hazırlanmaya koyuldum. Merkeze gidip aldığımız 100 dolar dövizini bozdurup parayı anneme verip bana yeteceği kadarını alacaktım. Tek gitmek istemedim kuzenimi uyandırıp beraber yola koyulduk. 4 saat içinde hazır olmam gerekiyor, gelen ilk halk otobüsüne atlayıp otogara gitmem gerekiyordu. Merkeze gittik. İşimizi halledip dönünce saat 12 olmuştu. Tıraş olmam gerekti kuzenimde erkek kuaföründe çalışıyor, işinde usta biriydi. Tıraş etmesi 40 dakika sürdü. Ardından eve doğru koştum. Duşa girmemle çıkmam 20 dakika, eşyalarımı hazırlamak ise 10 dakika aldı. Saat 13.00'ı geçmiş halk otobüsü hareket etmiş ve halk otobüsüne yetişememiştim. Hemen çantamı sırtladığım gibi annemle vedalaşıp merkez arabasına atlayıp yola koyuldum. Sorun şu ki merkeze yetişene kadar ve merkezden otogar arabasına binip otogara yetişene kadar otobüs kalkar yetişemezdim. Ben de büyük bir tehlikeyi göze alıp otostop çekerim diye düşündüm. Merkeze yetişmeden çevre yolunda indim. Otogar yolunda otostop çekmeye başladım. Nihayet 2 araba aktarmayla otogara yetişmiş rahat etmiştim ama otogara girerken saat tam olmuştu. Hemen şirketi arayıp geliyor olduğumu, yolda olduğumu beklemelerini söyledim ki araç harekete çıkıyordu bile..
Ben: Abi ben geldim kapıdayım araç kalkıyor durdurabilir misiniz, geldim kusura bakmayın beklettiğim için !
Dedim sonra da adam oradan bağırdı dur dur! diye şoföre Saniyede yetişmiş otobüsü de pek bekletmemiştim. Aldım bileti koyulduk yola.. İzmir'e daha önce gitmemiştim. Bayağı mutluydum. İzmir yolunda ilerlerken aklıma eski hocamın İzmir'de olabileceği geldi. 1 yıllık Üniversite hayatım da hocalığımı yapmış çok sevdiğim değer verdiğim oldukça başarılı ve üzerim de kısa sürede olsa emeği olduğunu düşündüğüm biriydi kendisi. Onu görsem çok mutlu olacağımı biliyordum oradaysa yani İzmir'deyse İzmir'e gidip onu görmeden dönmem beni üzdüğü gibi eksiklik ve görmediğime dair pişmanlıkla kalacaktım. Neyse Kulaklığımı takmış durmadan müzik dinliyordum. Yolculuktan aşırı yorgundum. Ne zaman uzun yolculuk yapsam karnım ağırırdı. Karın ağrısı çekmeye başladım. Kısa süre sonra otobüste uykuya daldım. İzmir'e yaklaşıyorduk. Ardından otogara geçtik, İzmir için çok eski bir otogardı. Uykudan yeni uyanmıştım. Etrafıma bakındım ve yetiştiğimi düşünerek birine sordum.
Ben: merhaba İzmir mi burası?
Otobüste ki adam: evet İzmir
Ben: tamamdır eyvallah
Otobüsten inince otogar tuvaletine geçtim. 5-10 dakika derken otogardan dışarı çıktım. Dolmuş aramaya başladım. Etrafta pek dolmuş yoktu. Abim otogarda dolmuşların olduğunu söylemişti. Oradan Gaziemir arabasına binebilirsin demişti. Fakat dediğim gibi etrafta dolmuş yoktu. Hatta iki üç otobüsten başka araba da yoktu. Etrafa bakındım ve yazhanede bekleyen birilerini gördüm. Ve onlara sordum.
Ben: Merhaba
Biletçi: Merhaba
Ben: Gaziemire kalkan dolmuşlar ne tarafta acaba
Biletçi: Gaziemir mi buradan dolmuşla gidemezsin çok uzak otobüse atla gidiyor aha şurada ki otobüs...
Ben: Nee ben otobüsle geldim zaten burası İzmir değil mi?
Biletçi: yok kardeşim manisa turgutlu burası
Ben: Allah allah 2 otobüs parası mı koyacağım şimdi
Biletçi: ee ne yapalım kardeş yapabileceğim birşey yok
Ben: Tamam neyse sağ ol
İzmir'e sabah 07.30 yetiştim derken meğerse yanlış otogarda inmiş Manisa'daymışım, daha yetişmemiştim onunda farkına dolmuşlara binmek için sorduğum vakit öğrendim.Yol üzerinde manisayı da görmüş olduk ya sorun değildi pek ama törene geç kalma ihtimalim vardı. Törene mutlaka yetişmem gerekti. Abim de 20 dakikada bir nerede olduğumu sorup durdu. Kendi de orada bulunmamı yanında olmamı istiyordu. Neyse saat 08.55 törene 5 dakika kalmıştı. Daha yetişememiştim. Otobüsten indim. Civarda ki insanlara ulaştırma okulunu sordum da bilen, pek açıklayabilen olmamıştı. Nihayet bir adam kulak misafiri olmuştu yoldan geçerken...
Adam: Ulaştırma okulumu?
Ben: Evet abi
Adam: Beni takip et
Ben: Sağ ol abi
Böyle de iyi insanlar varmış.Bir kadın daha vardı onunla beraber takip ettik ve bizi ulaştırma okulunun orada bıraktı.Tören başlamıştı da 5 dakikadır. Abimi aradım kapalıydı demek oluyor ki tören yerinde sırada bekliyordu. Askeri öğrencilere baktım da görebilecek miyim diye ama hangisinin kendisi olduğundan pek karar veremedim. Hepsi birbirine benziyordu. O arada görmedim. Yürüdükleri vakit görebildim nihayet. Sonra da hepsi bölük bölük sıraya girdi. Aileler çocuklarını görmek istiyordu. Zor olmadan yüzlerce askerin içinde çocuklarına ulaşabildiler.Olduğu bölük tarafına ilerlerken onu bir süre etrafa baktığım halde göremedim. Birden bire o karşıma çıktı. Sarıldık, ayak üstü az bir muhabbet ettik sonra da fotoğraf çekildik ve az dolaşalım dedik.

18.05.2019
Volkan Büyükkasim
Yürürken bir grup asker bizi durdurup
Asker: Şu an da asker burada kalsın siviller de dışarı da kayıt tarafında beklesin.
Abim: Sen git 12.00 gibi gel benim iş biter o zaman kayıt aldıkları yere gider ismimi söyler çağırtırsın beni
Ben: Tamam olur o zaman ben gidiyorum hocamla görüşebilirim haberin olsun.
Abim: Hangi hocan
Ben: Bahsettiğim Siyasetçi vardı ya eski okulumda onunla İzmir'de.
Abim: Tamam geç kalma
Askeriyeden çıktım yürümeye koyuldum.Bir süre sonra telefonda hocama yazı verdim.
Ben: Merhaba hocam, nasılsınız?
Hoca: Merhaba volkan, iyiyim sen nasılsın İzmirimize de hoş geldin bu arada
Ben: Teşekkürler hocam hoş buldum.
Hoca: Gezmeye mi geldin?
Ben: Evet hocam hem gezmeye hem de abim burada askerde onun töreni var da izlemeye geldim.
Hoca: Aaa hayırlı tezkereler selam söyle sen de iyi yapmışsın nereleri gezebileceğini biliyor musun?
Ben: Yok hocam bilmiyorum. Nereleri gezmemi tavsiye edersiniz.
Orada hocam 6- 7 yer bana sayıverdi.
Ben: Sağ olun hocam. Bu arada buradayken sizi de görmek isterim.
Hoca: Aa çok mutlu olurum Volkan, nerdesin şimdi, otobüs kartın var mı?
Ben: Yok hocam maalesef
Hoca: Ben seni gelip alayım bana konum at
Ben: Tamam hocam sağ olun
O anda beni aradı ve;
Hoca: bak volkan ben seni aradığım vakit bana konumunu gönder gelip seni oradan alacağım.
Ben: Zahmet olmasın size hocam ben gelirim bir şekilde
Hoca: Yok hayır olur mu ne zahmeti ben gelip alacağım seni oradan kartsız bu taraflara gelemezsin.
Heyecanlanmıştım 1 sene boyunca görmediğim hocamı göreceğim için bayağı mutlu olmuştum. Neyse saat 12 olmuş abimin yanına tekrardan askeriyeye döndüm. Oturduk muhabbet ettik. Güldük, birbirimizin sıkıntısını dinledik. Ardından kalkıp ev bulmam gerektiğinden kalkmaya karar verdim. Abim de ne kadar para aldığımı sordu az bir parayla geldiğim için bana kendisinden 100 TL verdi ne kadar da sağ ol sana lazım olur bende var desem de... Çok cömert biriydi her zaman da öyleydi, aslında şaşırmadım çünkü biliyordum. Gönlü zengindi.
Askeriyeden çıktım. Hocamla buluşma vaktimiz gelmişti. Beni aramıştı. Olduğum yerde konumu attım ve heyecanla bekledim. Olduğum yere tam olarak gelemedi çünkü kendisi de o bölgelere yabancıydı bir yerde park etti arabasını da bekledi ve yanına gittim. Onu gördüğüm vakit ne diyeceğimi bilemedim. Şok oldum gibi ama yine de sohbeti açtım. Hoca güzelliğinden hiç bir şey kaybetmemiş 1 sene için de farkına varılacak kadar değişmemişti. Araçta sohbet ettik. Siyaset üzerinde hocayla düşüncelerimiz benzer gibiydi. Hocanın da düşüncelerini öğrendikten vakit kendimi ona daha yakın hissettim. Ve o an doğru yolda olduğumu anladım. Çoğunluğa göre yanlış yoldaydım. Ama onların yolunda ilerlemem beni farklı da doğru da yapmaz. Çoğunluğun katıldığı düşünceler doğru da olmayabiliyor.
Ardından;
Hoca: İçki içer misin volkan yani benim için sorun değil içeriz istersen
Ben: benim için de pek sorun olmaz sağ olun hocam da boşverin
Cümle mi tamamlamadan Hadi gel bakayım benle, içkili mekana geçtik 1-2 bira devirdik ve o konuşmada yolumu aydınlattığını düşündüm. Geçmişten de gelecekten de konuştuk. Ne kadar iyi geldiğini bir ben hisseder siz sadece yazdıklarımı okumakla kalırsınız... O arada kuzenimin İzmir'de okuyan yakın arkadaşı benim ise uzaktan arkadaşımla buluşma, bana İzmir'i gezdirme planımız vardı. Aslında arkadaşım da değil sadece tanıdığımdı. Askeriyedeyken kuzenim beni aramıştı, İzmir'de arkadaşının olduğunu onunla buluşabileceğimi, bana İzmir'i gezdirebileceğini söyledi. Ben de olur dedim. Hocam kalkmak için işte kızın gelmesini bekledi. Bayağı geç kalmıştı.
Ben: Hocam bir işiniz varsa kalkalım sorun değil birazdan arkadaşım gelecek zaten gelene kadar idare ederim.
Hoca: Yok volkan arkadaşın gelsin öylece kalkalım.
Ben: Tamam hocam bi dakika arayayım
Hoca: Tamam
Aradım aramaz olaydım diye düşündüm. Hayal kırıklığına uğradım. Hocamın yanında kendimi kötü hissettim. Kız bana gelemeyeceğini söyledi. Bahane üretti ve kendimi yarı yolda bırakılmış hissettirdi. Ben de asabi birazda hayal kırıklığına uğramış halde 3-4 cümle edip telefonu kapattım.
Hoca: Volkan boşver insanlar bazen hayal kırıklığına uğratır. Demek ki gerçek arkadaş değilmiş. Bunu öğrendiğin iyi oldu.
Ben: Hocam sorun değil, inanın.
Aslında iç sesim bunu demiyordu. Ama karşımda ki kadının orada olmasının bende ki mutluluğu kimsenin bozmasına izin vermek istemedim.
Hoca: Volkan bu arada sen nerede kalacaksın. Bir yer tuttun mu?
Ben: Evet hocam otel tuttum.
Hoca: Nerede tuttun?
Hoca: Az önce size konumumu attığım yerde
Aslında tutmamıştım. Neden tuttum dediğime dair bir fikrim yok.
18.05.2019
Volkan Büyükkasim
Ardından az oturduk muhabbete daldık. Sonra da kalkalım hocam dedim. Yorgundum hem dinlenirim de iyi olur deyince Tamam olur volkan dedi. O vakit hesabı ödemek istedim izin vermedi. Sonrasında ise dışarı çıktık. Giderken midyecinin yanından geçerken hoca bir durdu. Bana döndü dedi ki;
Hoca: Volkan midye yedin mi hiç?
Bu zamana kadar midye yememiştim.
Ben: Yok hocam yemedim neden?
Hoca: Dur o zaman
Hoca: Midye ne kadar?
Midyeci: 700 kuruş
Hoca: 15 tlye alayım
Sonra da;
Hoca: Volkan hadi gel az bir gezelim bunları yer; seni izbana bırakır öylece otele gidersin.
Ben: Tamam hocam sağ olun

Gittik sahil kenarında oturduk ve az orada muhabbet ettik. İyi bir gün bende iz bırakan bir an olduğu kesin. Sohbet ettikten sonra beni izbana bıraktı. Vedalaştık ve ayrıldık. O an izban geldi ve yola koyuldum ama nereye gittiğimi ben de bilmiyordum. Bir alışveriş merkezi önünde indim ve otellerin olduğu yere doğru gittim. Oda tutayım da az dinleneyim dedim. Maalesef otellerin çoğu doluydu. Kalanları ise çok para istiyorlardı. Günlük 300 TL civarı...
Olacak iş mi bu dedim. Oda Tutmaktan vazgeçtim ve yürümeye koyuldum. Nereye gittiğime, ne yapacağıma dair bir fikrim yoktu. Sadece yürüyorum. Saat gece 12 yi geçmişti. Yürürken karşıda patiseri mekanı açıktı, telefonun şarjının bitmesine çok az kalmıştı. Ben de limonata içme bahanesiyle içeri geçtim. Limonatayı istedim ve prize yakın olan bir masaya oturdum. Mekan da ki adam arapça konuştuğunu duydum. Hataylı olabilir diye aklımdan geçirdim ve adama sordum.
Ben: Abi sen buralı mısın? Arapça konuştuğun kulağıma geldi merak ettim de
Esnaf: Ben mardinliyim, araplardanım. Sen neredensin öyle tatile mi geldin İzmir'e?
Ben: Hataylıyım abi arap kökenliyim ben de.
Orada adamla Arapça sohbet etmeye başladık ve yaklaşık 40 dakika siyaset üzerinde muhabbet ettik. Limonata üzerine bir kahve söyledim. Maksat ayıp olmasın. Bir limonata içip 2 saat oturmak doğru değildi bana göre... Kahvemi de içtim kalkma zamanı geldiğini anladım. Telefon da az da olsa şarj olmuştu. Hesabı ödemeye gittim adam kahvenin parasını almadı sağ olsun. Çıktım. O an aklıma otogara yürümek geldi. Otogar da bayağı uzaktı ama yürüyecektim. Çünkü yürümek istiyordum. Zamanı öylece değerlendirmek, o anımı yaşamak istiyor kim bilir İzmir'e ne zaman gelirim diye düşünüyordum. Öylece yola koyuldum. 20 dakika yürüdükten sonra ana yolda ilerlerken yanımda bir kamyon durdu.
Kamyoncu: Nereye öyle bu saatte kardeşim
Ben: Otogara abi
Kamyoncu: Otogara yakın bırakırım atla bakalım
Ben: Eyvallah abi sağ ol
Giderken az da olsa sohbet muhabbet ettik. Kamyoncu Erzurumluydu. Şehirleşmeden konuşurken konu Fethullah Gülene gelmişti. Adam Ak Partiliydi. Fakat Ak Parti'ye kızgın ve kırgın olduğunu söyledi;
Kamyoncu: Erdoğan, Fethullah Gülen hocaya ayıp etti.
Muhabbet ediyoruz derken bunu duyunca şok oldum. Korkudan ne cevap verdiğimi bilmiyordum. Mecazen korkudan altıma sıçmıştım. Her an her şey olabilirdi. Vereceğim cevaba göre bir tepkiyle karşılaşabilirdim. Öldürülebilirdim ya da bir saldırıya maruz kalabilirdim. Otogar girişine yaklaşmıştık. Otogar girişine yakın indim. Otogara geçtim saat daha 04.00, misafir salonunda millet uyuyordu. Şansa bir bank boştu. Oraya da ben yığıldım. Bir kaç saat uyukladım. Sabah 7 abim aradı izne çıkacak 9'da askeriye yakınında olmamı söyledi. Ben de 2-3 saat uyumuş az dinlenmiştim. Kalkıp dolmuşa bindim 08.00 gibi oradaydım. Simit satan bir mekana geçtim ve beklemeye koyuldum. Yaklaşık 1 saat abimin gelmesini bekledim. Nihayet geldi. 5 saati vardı. 5 saat içinde gezip onu askeriyeye bırakacağım diye konuştuk. Kahvaltımızı yapıp kalktık. Otobüs kartı alıp otobüse atlayıp İzmir'in güzel mekânlarından Alsancağa gittik. Orada vapura binip Karşıyaka'ya geçtik.

Osmanlı padişahı ikinci Abdülhamid'in tahta çıkışının 25. Yıl dönümünü kutlamak için 1901'de inşa edilen saat kulesini gördük. Çok güzel yerdi İzmir, konuşulduğu kadar güzelmiş. Her 4-5 evin birinde Türk bayrağı ve ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün posterleri asılmıştı.

Gördüğüm üzere de insanları özgürlüğüne düşkün, vatanını seven, yardımsever ve zeki insanlar olduklarını anladım. İzmir'in meşhur 2-3 yerini gördükten sonra saat dolmak üzere abimin teslim olma vakti yaklaşıyordu. Geri dönüş yolunu tuttuk. Saat tam dönene kadar bir kafede oturduk birer kahve içtik ve saat olmuştu kalkıp vedalaşıp abimi askeriyeye bıraktım. Memlekete bugün mü dönüp dönmeyeceğime kararsız kaldım. Otelde kalabilir yarın dönerim diye düşündüm. Dolaşmaya çıktım.

Tek gezmekten dolayı sıkılmıştım. Bileti akşama kesmeye karar verdim ve bileti gece 12 ye kestim. Artık sadece zamanımı öldürmek için dolaşıyordum. Durağa gittim.
19.05.2019
Volkan Büyükkasim
Otobüse bindim.Otobüste ayakta zor duran bir adam vardı. Yaşı 29-30 civarı esrarcı veya sarhoş gibi bir hali vardı.Saçma sapan konuşuyordu. Bir çocuğa dönüp yok sen kimsin, dostumsun vs laflar atıyor, genç çocuğu korkutuyordu. Etraftakiler onu izliyor ürküyorlardı.Orada çocuklu bir bayan vardı. Çocuğu için de kendi içinde korkuyordu.Oradan kardeş gel otur şuraya veya iyi tutun düşmeden! diye bağırdım. O an bana doğru geldi ve
dostumsun sen bizdensin diye saçmalamaya başladı. Ayakkabımın bağcığı sökülmüş, o an kendi görmüş ve bağlamak için eğilmişti. İzin vermedim tabi. Çattık deliye diye iç geçirdim. İneceğimiz durağa az kalmıştı. Neyse indik sonunda...

Birine adres soracaktım ve sordum. Orta yaşlı bir kadındı. Ondan sonra deniz kenarına yol aldım ve sahilde kayalıklar üstünde oturup ayaklarımı suya uzattım. Ayakkabımı çıkarmıştım. Çok rahatlamıştım. Mükemmel bir hava vardı. Otururken yaklaşık 2 metre uzaklıkta 2 genç kız gelip oturdu. İçlerinden biri 2 de bir bana bakıp hafif gülümsüyordu. Rahatsız oldum aslında. Acaba yüzümde bir şey mi var diye iç geçirdim. Yüzüme bakma ihtiyacı duyuyordum. Bakmanın da usulü var diye düşünüyordum. Çokta safmışım... Kötü niyetli olmayabilirdi. Belki de benden hoşlanmış bir adım atmamı bekliyordu. Neyse oradan kalktım bir mekana çay içmeye gittim. Telefonun şarjı bitiyordu. Şarja taktım. Ardından kalktım otogar yolunu tuttum. Durakta oturmuş halk otobüsünü beklerken uyuya kalmadığım iyi oldu. O kadar yorgun düşmüşüm ki iç sesim konuşmaya başladı. Sanki biri beynimin içinde benimle konuşuyor gibi. Neyse ki otobüs geldi bindim. Ve otogardayım. Orada yaklaşık 1 saat otobüsün kalkmasını bekledim. Ve otobüsün hareket Saati gelmişti. Güzel şehir İzmir'e veda vakti...

